NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-HASAİS (-İ ALİ)

<< 2216 >>

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم في علي إن الله جل ثناؤه لا يخزيه أبدا

5- Resulullah (s.a.v.)'in Ali Hakkmda "Allah Onu Hiç Zelil Etmez" Buyurması

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال حدثنا يحيى بن حماد قال حدثنا الوضاح وهو أبو عوانة قال حدثنا يحيى قال حدثنا عمرو بن ميمون قال إني لجالس إلى بن عباس إذ أتاه تسعة رهط فقالوا إما أن تقوم معنا وإما أن تخلونا يا هؤلاء وهو يومئذ صحيح قبل أن يعمى قال أنا أقوم معكم فتحدثوا فلا أدري ما قالوا فجاء وهو ينفض ثوبه وهو يقول أف وتف يقعون في رجل له عشر وقعوا في رجل قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لأبعثن رجلا يحب الله ورسوله لا يخزيه الله أبدا فأشرف من استشرف فقال أين علي هو في الرحا يطحن وما كان أحدكم ليطحن فدعاه وهو أرمد ما يكاد أن يبصر فنفث في عينيه ثم هز الراية ثلاثا فدفعها إليه فجاء بصفية بنت حيي وبعث أبا بكر بسورة التوبة وبعث عليا خلفه فأخذها منه فقال لا يذهب بها إلا رجل هو مني وأنا منه ودعا رسول الله صلى الله عليه وسلم الحسن والحسين وعليا وفاطمة فمد عليهم ثوبا فقال اللهم هؤلاء أهل بيتي فأذهب عنهم الرجس وطهرهم تطهيرا وكان أول من أسلم من الناس بعد خديجة ولبس ثوب رسول الله صلى الله عليه وسلم ونام فجعل المشركون يرمون كما يرمون رسول الله صلى الله عليه وسلم وهم يحسبون أنه نبي الله صلى الله عليه وسلم فجاء أبو بكر فقال يا نبي الله فقال علي إن نبي الله صلى الله عليه وسلم قد ذهب نحو بئر ميمون فاتبعه فدخل معه الغار وكان المشركون يرمون عليا حتى أصبح وخرج بالناس في غزوة تبوك فقال علي أخرج معك فقال لا فبكى فقال أما ترضى أن تكون مني بمنزلة هارون من موسى إلا أنك لست بنبي ثم قال أنت خليفتي يعني في كل مؤمن من بعدي قال وسد أبواب المسجد غير باب علي فكان يدخل المسجد وهو جنب وهو في طريقه ليس له طريق غيره وقال من كنت وليه فعلي وليه قال بن عباس وقد أخبرنا الله في القرآن أنه قد رضي عن أصحاب الشجرة فهل حدثنا بعد أنه سخط عليهم قال وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لعمر حين قال ائذن لي فلأضرب عنقه يعني حاطبا وقال ما يدريك لعل الله قد اطلع على أهل بدر فقال اعملوا ما شئتم فقد غفرت لكم

 

[-: 8355 :-] Amr b. Meymun anlatıyor: ibn Abbas'ın yanında otururken yanına dokuz kişi gelip ona: "Ya bizimle birlikte gel ya da yanındakiler bizi seninle baş başa bıraksın" dediler. O zaman ibn Abbas henüz gözlerini kaybetmemişti. Onlara: "Ben sizinle gelirim'' deyip kalktı ve konuştular. Ben ne konuştuklarını anlamadım. Elbiselerini silkerek ve: "Öff" diyerek geldi ve şöyle devam etti:

 

''On özelliği olan bir kişinin aleyhinde konuşuyorlar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun hakkında: "Allah'ı ve Resulü'nü seven ve Allah'ın kendisini zelil etmeyeceği birisini göndereceğim" buyurunca sancağı alma ümidiyle öne çıkanlar oldu, ama Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ali nerede?" diye sordu. Bu sırada Ali değirmenle un öğütüyordu ve oradakilerden hiç biri un öğütmüyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gözlerinden rahatsız olduğu için neredeyse hiç görmeyen Ali'yi çağırdı ve gözlerine nefes verdikten sonra sancağı üç defa sallayarak ona verdi. Hz. Ali ganimet olarak Safiyye binti Huyeyy'i getirmişti.

Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Ebu Bekr'i Tevbe suresini (hacılara okuması) için Mekke'ye gönderdiğinde ardından Ali'yi yolladı. Ali sureyi ondan aldı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Bu sureyi ancak benden olan, benim de kendisinden olduğum kişi götürebilir" buyurmuştu.

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hasan, Hüseyin, Ali ve Fatıma'yı çağırıp üzerlerine bir elbise açtı ve: "Bunlar benim ailem ve yakınlarımdır. Onlardan pisliği gider ve en güzel şekilde temizle" buyurmuştur. Hatice'den sonra insanlar içinde ilk iman eden kişi Ali'dir.

Ali, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in elbisesini giyip (Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yatağına) yattı. Müşrikler geldiğinde onu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zannederek vurmaya başladılar. Ebu Bekr gelip:

 

"Ey Allah'ın Resulü!" deyince, Ali: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Meymun kuyusu tarafına gitti" dedi. Bunun üzerine Ebu Bekr peşinden gidip Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile mağaraya girdi. Müşrikler sabaha kadar Ali'ye vurmuşlardı.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Tebuk gazvesine çıktığı zaman Ali: "Ben seninle çıkmayacak mıyım?" diye sorunca, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Hayır" karşılığını verdi. Ali ağlayınca Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Senin, benim yanımdaki konumunun Musa'ya karşı Harun'un konumunda olmasını istemez misin? Şu kadar var ki benden sonra peygamber gelmeyecektir" buyurdu.

 

Sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Sen benden sonra, her mü'min için benim halifemsin" buyurdu.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Ali'nin kapısı dışında, Mescid'in bütün kapılarını kapattı. Ali cünüp olarak Mescid'den geçerdi; çünkü ondan başka yolu yoktu.

 

Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ben kimin velisiysem, Ali de onun velisidir" buyurmuştur.

 

ibn Abbas der ki: Allah, Kur'an'da, ağacın altında biat edenlerden razı olduğunu bildirmiştir. Daha sonra onlara öfkelendiğini söyleyen kimse var mı? Ömer, Hatib için, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e: "Bana izin ver de boynunu vurayım" deyince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Yüce Allah'ın, Bedir ahalisine bakıp: ''Dilediğinizi yapınız, sizi affettim'' demediğini nereden biliyorsun?" karşılığını vermişti.

 

8373, 8374, 8548'de tekrar gelecek. - Tuhfe: 6316

 

Diğer tahric: Tirmizi (3732); Ahmed, Müsned (3061).

 

 

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم لعلي إنه مغفور له

6- Resulullah (s.a.v.)'in Ali Hakkında "Allah Seni Bağışlamıştır" Buyurması

 

أخبرني هارون بن عبد الله قال حدثنا محمد بن عبد الله بن الزبير الأسدي قال حدثنا علي بن صالح عن أبي إسحاق عن عمرو بن مرة عن عبد الله بن سلمة عن علي قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ألا أعلمك كلمات إذا قلتهن غفر لك مع أنه مغفور لك لا إله إلا هو الحليم الكريم لا إله إلا هو العلي العظيم سبحان الله رب السماوات السبع ورب العرش الكريم الحمد لله رب العالمين

 

[-: 8356 :-] Hz Ali, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, kendisine: "Her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi? ''Halim ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Yüce ve Büyük olan Allah'tan başka başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 10188

8629 da tekrar gelecek.

ذكر الاختلاف على أبي إسحاق في هذا الحديث

 

أخبرنا أحمد بن عثمان بن حكيم قال حدثنا خالد وهو بن مخلد قال حدثنا علي وهو بن صالح بن حي أخو حسين بن صالح عن أبي إسحاق الهمداني عن عمرو بن مرة عن عبد الله بن سلمة عن علي أن النبي صلى الله عليه وسلم قال يا علي ألا أعلمك كلمات إذا أنت قلتهن غفر الله لك مع أنه مغفور لك تقول لا إله إلا الله الحليم الكريم لا إله إلا هو العلي العظيم سبحان الله رب السماوات ورب العرش العظيم الحمد لله رب العالمين

 

[-: 8357 :-] Hz. Ali, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, kendisine "Ey Alil Her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi? ''Halim ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Aliy ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurduğunu bildirir.

 

7629 da tahrici geçmişti.

 

 

أخبرنا صفوان بن عمرو قال حدثنا أحمد بن خالد قال حدثنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن عمرو بن مرة عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن علي قال كلمات الفرج لا إله إلا الله العلي العظيم لا إله إلا الله الحليم الكريم سبحان الله رب السماوات السبع ورب العرش العظيم والحمد لله رب العالمين

 

[-: 8358 :-] Hz Ali der ki: Kişiyi rahatlatan kelimeler şunlardır: Aliy ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Halim ve Kerım olandan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.

 

Tuhfe: 10217

7626 da tahrici geçmişti.

 

 

أخبرنا أحمد بن عثمان بن حكيم قال حدثنا أبو غسان قال حدثنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن علي عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه يعني نحو حديث خالد

 

[-: 8359 :-] Abdurrahman b. Ebi Leyla, Hz. Ali'den Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) (8357.) hadisine benzer bir rivayette bulundu.

 

7630 da tahrici geçmişti.

 

 

أخبرني علي بن محمد بن علي قال حدثنا خلف بن تميم قال حدثنا إسرائيل قال حدثنا أبو إسحاق عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن علي قال قال النبي صلى الله عليه وسلم ألا أعلمك كلمات إذا قلتهن غفر لك على أنه مغفور لك لا إله إلا الله العلي العظيم لا إله إلا الله الحليم الكريم سبحان الله رب العرش العظيم الحمد لله رب العالمين

 

[-: 8360 :-] Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağın bir duayı sana öğreteyim mi? ''Aliy ve Azim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Halim ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Azametli Arşın sahibi noksanlıklardan münezzehtir. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun'' de" buyurdu.

 

Tuhfe: 10215

7630 da geçmişti.

 

 

أخبرنا الحسين بن حريث قال حدثنا الفضل بن موسى عن الحسين بن واقد عن أبي إسحاق عن الحارث عن علي قال قال النبي صلى الله عليه وسلم ألا أعلمك دعاء إذا دعوت به غفر لك وإن كنت مغفورا لك قلت بلى قال لا إله إلا الله العلي العظيم لا إله إلا الله الحليم الكريم لا إله إلا الله سبحان الله رب العرش العظيم قال أبو عبد الرحمن أبو إسحاق لم يسمع من الحارث إلا أربعة أحاديث ليس هذا منها وإنما أخرجناه لمخالفة الحسين بن واقد لإسرائيل ولعلي بن صالح والحارث الأعور ليس بذاك في الحديث وعاصم وضمرة أصلح منه

 

[-: 8361 :-] Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Her ne kadar bağışlanmış isen de, onunla dua ettiğinde bağışlanacağıri bir duayı sana öğreteyim mi?" diye sorunca, ben: "Evet" karşılığını verdim. Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "(Aliy) ve (Azım) olan Allah'tan başka ilah yoktur. Halfm ve Kerim olandan başka ilah yoktur. Allah'tan başka ilah yoktur. Büyük Arş'ın sahibi noksanlıklardan münezzehtir" buyurdu.

 

Nesai der ki: Ebu İshak, Haris'ten sadece dört hadis dinlemiştir. Bu hadis te onlardan değildir. Hadisi, Hüseyin b. Vakıd'ın İsrail'e ve Alı b. Salih'e olan muhalefeti sebebiyle zikrettik. Haris el-A'var hadiste zayıftır. Asım b. Damra ondan daha sağlamdır.

 

Tuhfe: 10040

7630 da tahrici geçmişti.

 

 

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم قد امتحن الله قلب علي للإيمان

7- Resulullah (s.a.v.)'in Ali için "Allah, Ali'nin Kalbini imanla imtihan Etmiştir" Buyurması

 

أخبرنا محمد بن عبد الله بن المبارك قال حدثنا الأسود بن عامر قال حدثنا شريك عن منصور عن ربعي عن علي قال جاء النبي صلى الله عليه وسلم أناس من قريش فقالوا يا محمد إن جيرانك وحلفاءك وإن أناسا من عبيدنا قد أتوك ليس بهم رغبة في الدين ولا رغبة في الفقه إنما فروا من ضياعنا وأموالنا فارددهم إلينا فقال لأبي بكر ما تقول فقال صدقوا إنهم لجيرانك وأحلافك فتغير وجه النبي صلى الله عليه وسلم ثم قال لعلي ما تقول قال صدقوا إنهم لجيرانك وحلفاءك فتغير وجه النبي صلى الله عليه وسلم ثم قال يا معشر قريش والله ليبعثن الله عليكم رجلا منكم قد امتحن الله قلبه للإيمان فليضربنكم على الدين أو يضرب بعضكم فقال أبو بكر أنا هو يا رسول الله قال لا قال عمر أنا هو يا رسول الله قال لا ولكن ذلك الذي يخصف النعل وقد كان أعطى عليا نعله يخصفها

 

[-: 8362 :-] Hz. Ali anlatıyor: Kureyş'ten bazıları Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip: "Ey Muhammed! Biz senin komşuların ve anlaşmalılarınız. Kölelerimizden bazıları yanına geldiler, ama onlar senin dinine (karşı) bir istek duymuş değildirler. Onlar sadece kölelikten kaçmak için (sana) gelmişlerdir. Onları bize geri ver" deyince, Ebu Bekr'e: "Ne dersin?" diye sordu. Hz. Ebu Bekr: "Doğru söylüyorlar. Onlar senin komşuların ve anlaşmalılarındır" cevabını verince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yüzünün rengi değişti, sonra Ali'ye: "Sen ne dersin?" diye sordu. Ali: "Doğru söylüyorlar. Bunlar komşuların ve anlaşmalılarındır" cevabını verince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Kureyş'e dönüp:

 

"Ey Kureyş topluluğu! Allah kendisini iman üzere imtihan ettiği birini üzerinize gönderecek, bu kişi din uğrunda sizin -veya bazılarınızın- boynunu vuracaktır" dedi. Ebu Bekr: "0 kişi ben miyim ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca, Allah'ın Resulü: "Hayır" karşılığını verdi. Hz. Ömer: "O kişi ben miyim ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona da: "Hayır. Bu kişi ayakkabı tamir eden kişidir" karşılığını verdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), ayakkabısını tamir için Ali'ye vermişti.

 

Diğer tahric: Ebu Davud (2700); Tirmizi (3715); İbn Hibban (1336).

 

 

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم لعلي إن الله سيهدي قلبك ويثبت لسانك

8- Resulullah (s.a.v.)'in Ali için "Kalbini Doğruya Yöneltip Dilini Sabit Kılar" Demesi.

 

أخبرنا عمرو بن علي قال حدثنا يحيى قال حدثنا الأعمش قال حدثنا عمرو بن مرة عن أبي البختري عن علي قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن وأنا شاب حديث السن فقلت يا رسول الله إنك بعثتني إلى قوم يكون بينهم أحداث وأنا شاب حديث السن قال إن الله سيهدي قلبك ويثبت لسانك فما شككت في قضاء بين اثنين

 

[-: 8363 :-] Hz. Ali der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde gençtim. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, aralarında yaşlıların olduğu bir topluluğa gönderiyorsun. Ben ise daha gencim" deyince, "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu. Bundan sonra iki kişi arasında verdiğim hiçbir hükümden şüpheye düşmedim.

 

8364, 8365, 8367, 8368 de tekrar gelecek.

 

Diğer tahric: İbn Mace (2310); Ahmed, Müsned (636).

ذكر اختلاف ألفاظ الناقلين لهذا الخبر

 

أخبرنا علي بن خشرم قال أخبرنا عيسى عن الأعمش عن عمرو بن مرة عن أبي البختري عن علي قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن فقلت إنك تبعثني إلى قوم أسن مني فكيف القضاء فيهم فقال إن الله سيهدي قلبك ويثبت لسانك قال فما تعاييت في حكومة بعد

 

[-: 8364 :-] Hz. Ali bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e gönderince, ben: "Beni, benden daha yaşlı bir topluluğa gönderiyorsun. Onlar arasında nasıl hüküm vereceğim?" deyince, "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu. Bundan sonra verdiğim hiçbir hüküm sebebiyle ayıplanmadım.

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال حدثنا أبو معاوية قال حدثنا الأعمش عن عمرو بن مرة عن أبي البختري عن علي رضى الله تعالى عنه قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن لأقضي بينهم فقلت يا رسول الله لا علم لي بالقضاء فضرب بيده على صدري وقال اللهم اهد قلبه وسدد لسانه فما شككت في قضاء بين اثنين حتى جلست مجلسي هذا قال أبو عبد الرحمن روى هذا الحديث شعبة عن عمرو بن مرة عن أبي البختري قال أخبرني من سمع عليا قال أبو عبد الرحمن أبو البختري لم يسمع من علي شيئا

 

[-: 8365 :-] Hz. Ali bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e aralarında hüküm vermem için gönderince, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Hüküm verme konusunda bilgim yoktur" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) eliyle göğsüme vurdu ve: "Allahım! Kalbini doğruya yönelt ve dilini (hak üzere) sabit kıl" diye dua etti. Şimdiye kadar iki kişi hakkında verdiğim hiçbir hüküm sebebiyle şüpheye düşmedim.,,

 

Nesai der ki: Bu hadisi, Şu'be, Amr b. Murra'dan, Ebu'l-Bahteri'den o da Hz. Ali'yi dinleyen birinden rivayet etti. Nesai ekledi: Ebu'l-Bahteri, Hz. Ali'den hadis dinlememiştir.

 

 

أخبرنا أحمد بن سليمان قال حدثنا يحيى بن آدم قال حدثنا شريك عن سماك بن حرب عن حنش بن المعتمر عن علي رضى الله تعالى عنه قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن وأنا شاب فقلت يا رسول الله تبعثني وأنا شاب إلى قوم ذوي أسنان لأقضي بينهم ولا علم لي بالقضاء فوضع يده على صدري ثم قال إن الله سيهدي قلبك ويثبت لسانك يا علي إذا جلس إليك الخصمان فلا تقض بينهما حتى تسمع من الآخر كما سمعت من الأول فإنك إذا فعلت ذلك تبين لك القضاء قال علي فما اشكل علي قضاء بعد

 

[-: 8366 :-] Hz. Ali der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde gençtim. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, yaşlı bir topluluğa gönderiyorsun. Ben ise daha gencim. Hüküm verme konusunda bilgim yoktur" deyince, elini göğsüme koydu ve: "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit kılacaktır, ey Ali! Yanına iki hasım gelince, birincisini dinlediğin gibi diğerini de dinlemeden hüküm verme. Eğer böyle yaparsan nasıl hüküm vereceğini anlarsın" buyurdu.

 

Hz. Ali der ki: "Bundan sonra hiçbir zaman hüküm vermede zorlanmadım."

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3582); Tirmizi (1331); Ahmed, Müsned (690).

 

ذكر الاختلاف على أبي إسحاق في هذا الحديث

 

أخبرنا أحمد بن سليمان قال حدثنا يحيى بن آدم قال حدثنا إسرائيل عن أبي إسحاق عن حارثة بن مضرب عن علي قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن فقلت إنك تبعثني إلى قوم هم أسن مني لأقضي بينهم فقال إن الله سيهدي قلبك ويثبت لسانك قال شيبان عن أبي إسحاق عن عمرو بن حبشي عن علي

 

[-: 8367 :-] Hz. Ali der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde: "Beni, hüküm vermem için yaşça benden büyük bir topluluğa gönderiyorsun" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu.

Şeyban, Ebu ishak'tan, oda Amr b. Habeşi kanalıyla Hz. Ali'den nakletmiştir.

 

8363 te geçmişti.

 

 

أخبرنا زكريا بن يحيى قال حدثنا محمد بن العلاء قال حدثنا معاوية بن هشام عن شيبان عن أبي إسحاق عن عمرو بن حبشي عن علي رضى الله تعالى عنه قال بعثني رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن فقلت يا رسول الله إنك تبعثني إلى شيوح ذوي أسنان إني أخاف أن لا أصيب قال إن الله سيثبت لسانك ويهدي قلبك

 

[-: 8368 :-] Hz. Ali der ki: Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) beni Yemen'e göndermek istediğinde: "Ey Allah'ın Resulü! Beni, hüküm vermem içjn yaşlı bir topluluğa gönderiyorsun. Doğru hüküm verememekten korkuyorum" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Allah kalbini doğruya yöneltecek ve dilini (hak üzere) sabit kılacaktır" buyurdu.

 

8363 te geçmişti.

 

 

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم أمرت بسد هذه الأبواب غير باب علي

9- Resulullah (s.a.v.)'in Onun Hakkında "Ali'nin Kapısı Dışmdaki Mescid'e Açılan Kapıları Kapatmam Emredildi" Buyurması

 

أخبرنا محمد بن بشار قال حدثنا جعفر قال حدثنا عوف عن ميمون أبي عبد الله عن زيد بن أرقم قال كان لنفر من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم أبواب شارعة في المسجد فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم سدوا هذه الأبواب إلا باب علي فتكلم في ذلك أناس فقام رسول الله صلى الله عليه وسلم فحمد الله وأثنى عليه ثم قال أما بعد فإني أمرت بسد هذه الأبواب غير باب علي فقال فيه قائلكم والله ما سددته ولا فتحته ولكني أمرت بشيء فاتبعته

 

[-: 8369 :-] Zeyd b. Erkam'ın bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ashabından bazılarının Mescid'e açılan kapıları vardı. Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ali'nin kapısı dışındaki kapılarz kapatınız" buyurunca bazıları bu konuda konuşmaya başladı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kalkıp Allah'a hamdü sena ederek: "Ali'nin kapısı dışındaki kapılan kapatmakla emrolundum. Bazılarınız bu konuda ileri geri konuştu. ValIahi onun kapısını ne ben açtım, ne de ben kapattım. Bana bir şey emredildi, ben de verilen emre uydum" buyurdu.

 

Diğer tahric: Ahmed, Fedail (985); Hakim (3/125); İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/365); Ahmed, Müsned (19287).

 

 

ذكر قول النبي صلى الله عليه وسلم ما أنا أدخلته وأخرجتكم بل الله أدخله وأخرجكم

10- Resulullah (s.a.v.)'in Ali Hakkında "Ben O'nu içeriye Alıp Sizi Çıkarmadım, Allah Onu içeriye Ahp Sizi Çıkardı" demesi.

 

قرأت على محمد بن سليمان لوين عن بن عيينة عن عمرو بن دينار عن أبي جعفر محمد بن علي عن إبراهيم بن سعد بن أبي وقاص عن أبيه ولم يقل مرة عن أبيه قال كنا عند النبي صلى الله عليه وسلم وعنده قوم جلوس فدخل علي فلما دخل خرجوا فلما خرجوا تلاوموا فقالوا والله ما أخرجنا وأدخله فرجعوا فدخلوا فقال والله ما أنا أدخلته وأخرجتكم بل الله أدخله وأخرجكم

 

[-: 8370 :-] İbrahım b. Sa'd b. Ebi Vakkas, babasından -bir defasında da babasını zikretmeden rivayeti yapmıştır- naklediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanındaydık ve bir topluluk ta yanında oturuyordu. Hz. Ali girince topluluk dışarıya çıktı; birbirlerini kınayıp: "Valiahi! Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bizim çıkmamızı ve onun girmesini söylemedi" deyip tekrar girdiler. Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "ValIahi! Ben onu içeriye alıp sizi çıkarmadım, Allah onu içeriye alıp sizi çıkardı" buyurdu.

 

Tuhfe: 3842

8096 da geçmişti.

 

 

أخبرنا أحمد بن يحيى قال حدثنا علي بن قادم قال أخبرنا إسرائيل عن عبد الله بن شريك عن الحارث بن مالك قال أتيت مكة فلقيت سعد بن أبي وقاص فقلت هل سمعت لعلي منقبة قال كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم في المسجد فنودي فينا ليلا ليخرج من المسجد إلا آل رسول الله صلى الله عليه وسلم وآل علي قال فخرجنا فلما أصبح أتاه عمه فقال يا رسول الله أخرجت أصحابك وأعمامك وأسكنت هذا الغلام فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أنا أمرت بإخراجكم ولا بإسكان هذا الغلام إن الله هو أمر به قال فطر عن عبد الله بن شريك عن عبد الله بن الرقيم عن سعد أن العباس أتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال سددت أبوابنا إلا باب علي فقال ما أنا فتحتها ولا سددتها قال أبو عبد الرحمن عبد الله بن شريك ليس بذلك والحارث بن مالك لا أعرفه ولا عبد الله بن الرقيم

 

[-: 8371 :-] Haris b. Malik der ki: Mekke'ye gidip, Sa'd b. Ebi Vakkas'ı bularak: "Hz. Ali'ye ait bir menkibe duydun mu?" diye sorduğumda şöyle karşılık verdi: Bir gece Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Mescid'deyken bize: "Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve Ali'nin ailesi dışındaki herkes dışarı çıksın" dendi. Sabah olunca Hz. Ömer Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gidip:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Ashabını ve amcalarını dışarı çıkarıp bu çocuğu oturttun" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ne sizin dışarıya çıkmanızı, ne de bu çocuğun içeride kalmasını ben emretmedim. Bunu Allah emretti" buyurdu. Fıtr, o Abdullah b. Şerık'ten, Abdullah b. er-Rukaym'dan, oda Sa'd'dan naklediyor: Abbas, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gidip:

 

"Bütün kapılarımızı kapattırdın, sadece Ali'nin kapısını bıraktın" deyince, Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "O kapıyı ne açan, ne de kapatan ben değilim" buyurdu.

 

Nesai der ki: "Abdurrahman b. Şerik hadis te zayıftlr. Haris b. Malik'i ve Abdullah b. er-Rukaym'ı ise tanımıyorum.

 

Tuhfe:6049

 

Diğer tahric: İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/363).

 

 

أخبرني زكريا بن يحيى قال حدثنا عبد الله بن عمر قال حدثنا أسباط عن فطر عن عبد الله بن شريك عن عبد الله بن الرقيم عن سعد نحوه

 

[-: 8372 :-] Abdullah b. er-Rukaym, Sa'd'den buna benzer bir rivayette bulundu.

 

Diğer tahric: İbnu'l-Cevzi, Mevduat (1/363); Ahmed, Müsned (1511).

 

 

أخبرني محمد بن وهب قال حدثنا مسكين قال حدثنا شعبة عن أبي بلج عن عمرو بن ميمون عن بن عباس وأبو بلج هو يحيى بن أبي سليمان قال أمر رسول الله صلى الله عليه وسلم بأبواب المسجد فسدت إلا باب علي

 

[-: 8373 :-] Yahya b. Ebi Süleyman der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ali'nin kapısı hariç, Mescid'e açılan bütün kapıların kapatılmasını emredip kapattırdı.

 

8355 te geçmişti.

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال حدثنا يحيى بن حماد قال حدثنا الوضاح قال حدثنا يحيى قال حدثنا عمرو بن ميمون قال قال بن عباس وسد أبواب المسجد غير باب علي فكان يدخل المسجد وهو جنب وهو طريقه ليس له طريق غيره

 

[-: 8374 :-] İbn Abbas der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Hz. Ali'nin kapısı hariç, Mescid'e açılan bütün kapılar kapatıldı. Hz. Ali başka kapısı olmadığından, Mescid'den cünüp olarak geçerdi.

 

8355 te geçmişti.